Meme Kanseri ile İlgili Doğru Bilinen 13 Yanlış

Meme kanseri ile ilgili birçok doğru bilinen yanlış bilgi bulunmaktadır. Bu yanlış bilgiler doğruları ile birlikte açıklanarak hastaların ve ailelerinin bilinçlenmesi hedeflenmektedir.

Bunlar arasında sadece kadınlarda görüldüğü, sadece ileri yaşta ortaya çıktığı, ağrının tek taraflı olduğu, en yaygın belirtisinin kitle olduğu, sadece aile öyküsü olan kişilerde görüldüğü, genetik faktörlerin tek başına etkili olduğu, kemoterapinin her zaman gerekli olduğu, mutlaka radikal ameliyat olması gerektiği ve tekrar etmesinin ölüme neden olacağı yanlışları yer almaktadır.

Meme kanseri tedavisinin kişiselleştirildiği, kemoterapinin her zaman gerekli olmadığı, radikal ameliyatların artık nadir kullanıldığı ve doğru takip yöntemleri ile tekrarın ölüme neden olmadığı bilinmektedir.

Ayrıca, sağlıklı beslenmenin meme kanseri riskini azalttığı ancak tek başına bir koruma sağlamadığı da bilinmektedir. Unutmayın, meme kanseri ile ilgili bilinçlenmek hayat kurtarır.

1. Yanlış: Sadece kadınlarda görülür

Meme kanseri sadece kadınlarda görülen bir hastalık olarak bilinir fakat bu tamamen yanlıştır. Erkeklerde de meme kanseri görülebilir. Sadece kadınlarda %99 oranında görülen meme kanseri erkeklerde nadir görülse de görülebilir. Erkeklerdeki meme dokusu kadınlara göre daha azdır, fakat erkeklere meme kanseri teşhisi konulduğunda daha agresif bir şekilde ilerleme gösterebilir. Bu nedenle erkeklerin de meme kanseri belirtileri dahilinde kendilerini düzenli olarak kontrol etmeleri oldukça önemlidir.

2. Yanlış: Sadece ileri yaşta ortaya çıkar

Meme kanseriyle ilgili yanlış bilinenler arasında yer alan bir diğer husus, sadece ileri yaşta ortaya çıktığı düşüncesidir. Ancak bu tamamen yanlıştır. Rahatsızlık, her yaşta görülebilmekte ve hatta erken yaşlarda bile başlayabilmektedir.

3. Yanlış: Tek taraflı ağrı meme kanserinin belirtisidir

Meme kanseri ile ilgili yanlış bilinenler arasında yer alan “tek taraflı ağrı meme kanserinin belirtisidir” ifadesi doğru değildir. Meme kanseri ağrısız da görülebilir ve bazı durumlarda tek taraflı ağrı çok az bir belirti olarak karşımıza çıkabilir. Bu nedenle meme kanseri ile ilgili şüpheli durumlarda mutlaka uzman bir doktora başvurulması ve gerekli tetkiklerin yapılması gerekmektedir.

4. Yanlış: Meme kanserinin en yaygın belirtisi kitle oluşumu

Meme kanseri, en yaygın görülen belirtisi kitle oluşumu olsa da, bu her zaman memede bir kitle veya şişlik hissi olması anlamına gelmez. Meme kanseri belirtileri arasında meme ucundan sıvı gelmesi, meme şeklinde değişiklik, deride kızarıklık gibi farklı belirtiler de bulunabilir.

Bu nedenle, memelerde herhangi bir değişiklik fark edildiğinde, hemen doktora başvurmak ve profesyonel muayene yaptırmak önemlidir. Belirtilerin meme kanseri veya başka bir sağlık sorununa işaret ettiğinden emin olmak için, doktorunuz gerekli testleri yapacaktır.

5. Yanlış: Meme kanseri sadece ailede meme kanseri öyküsü olanlarda görülür

Meme kanseri sadece ailede meme kanseri öyküsü olanlarda görüldüğü yanlış bir inanıştır. Aile öyküsü olmayan kişilerde de meme kanseri gelişebilir. Bununla birlikte, aile öyküsü olan kişilerin meme kanseri riski daha yüksek değildir. Bu nedenle meme kanseri belirtileri herhangi bir şekilde fark edildiğinde, bir uzmana başvurmak önemlidir. Hangi faktörlerin riski artırdığı konusunda bilgi almak için Türkiye Kanser İstatistikleri Raporuna göz atabilirsiniz.

6. Yanlış: Meme kanserine neden olan tek etken genetik faktörlerdir

Meme kanserinin oluşumunda tek bir neden yoktur. Sadece genetik faktörler değil, yaşam tarzı, çevresel faktörler ve beslenme de meme kanseri risk faktörlerinden birkaçıdır. Örneğin, sigara içmek veya obez olmak meme kanseri riskini arttırabilir. Ayrıca, hormon tedavileri ve doğum kontrol hapları da meme kanseri riskini arttırabilir.

Bunun yanı sıra, iyi beslenme meme kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Özellikle, sebzeler, meyveler, tam tahıllar ve düşük yağlı proteinler içeren bir diyet takip etmek meme kanseri riskini azaltabilir. Ayrıca, düzenli egzersiz yapmak da meme kanseri riskini azaltabilir.

Genetik faktörlerin de meme kanseri riskini arttırdığı doğrudur, ancak bu faktörlerin rolü tam olarak anlaşılmamaktadır. Aile öyküsü olan veya BRCA geni mutasyonu olan kadınlar daha yüksek risk altındadır, ancak bu, meme kanserinin sadece genetik faktörlere bağlı olduğu anlamına gelmez.

7. Yanlış: Meme kanseri teşhis edildiğinde hemen ameliyat olmak gerekir

Meme kanseri teşhisi konulduğunda, hemen ameliyat olmak her zaman gerekli olmayabilir. Tedavi kişiselleştirilerek hastanın özelliklerine ve kanserin evresine göre planlanır. Bu planlama sürecinde kanserin tipi, boyutu, evresi, yayılımı ve hastanın genel sağlık durumu değerlendirilir. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi müdahale, kemoterapi, radyoterapi, hormon terapisi gibi farklı yöntemler yer alabilir. Kanserin ileri evrelerinde ameliyat gerekli olabilir ancak erken evrede tespit edilmiş kanserlerde farklı tedavi yöntemleri de kullanılabilir. Bu nedenle, meme kanseri teşhisi konulduğunda hemen ameliyat olmak gerektiği yanlış bir inanıştır. Hastaların, kendilerine özel tedavi planı ile ilerlemeleri gerekmektedir.

8. Yanlış: Meme kanseri teşhisi konulduysa kesinlikle kemoterapiye ihtiyaç var

Meme kanseri teşhisi konulduğunda, kemoterapi tedavisi kesinlikle gerekmeyebilir. Her hastanın kanserin tipine, evresine ve özelliklerine göre tedavi planı hazırlanması gerekmektedir. Bazı durumlarda, kemoterapi yerine cerrahi müdahale veya hormon tedavisi gibi farklı tedavi yöntemleri uygulanabilir.

Ayrıca, kemoterapinin yan etkilerinin de önemli bir faktör olduğunu unutmamak gerekir. Kemoterapinin ciddi yan etkileri arasında saç dökülmesi, mide bulantısı, kusma ve bağışıklık sisteminin zayıflaması yer alır. Bu nedenle, tüm hastalara kemoterapi uygulanmaz.

Sonuç olarak, meme kanseri tedavisi her hasta için özelleştirilmiş bir plan dahilinde yürütülmektedir ve kemoterapi her zaman gerekli olmayabilir. Teknik açıdan, hastaların tedavi prosedürleri konusunda uzman doktorlarla birlikte karar vermesi gerekmektedir.

9. Yanlış: Meme kanseri olanlar mutlaka radikal ameliyat olması gerekir

Meme kanseri tedavisi, yıllar içinde gelişerek farklı yöntemlere ulaşmıştır. Artık radikal ameliyatlar yapılmayarak, daha az invazif yöntemler tercih ediliyor. Bu sayede hastaların yaşam kalitesi artırılıyor ve özellikle meme koruyucu cerrahi, hasta ile doktor arasında daha fazla seçenek sunuyor. Meme koruyucu cerrahi, kanserli bölgenin mümkün olduğunca çıkartılması ve meme dokusuyla birlikte çalışılarak en iyi sonucun alınmasıdır. Böylelikle hastaların daha kısa süre hastanede kalması ve daha az yan etki yaşaması sağlanıyor.

10. Yanlış: Meme kanseri tedavisi sonrası hastalık tamamen ortadan kalkar

Meme kanseri tedavisi sonrası hastalık tamamen ortadan kalkmaz, ancak kontrol altına alınabilir. Tedavi sonrasında hastanın takibi önemlidir. Kontrollerin aksatılmadan yapılması, kanserin tekrarlaması veya ilerlemesi durumunda erken müdahale şansını artırır. Tedavisi tamamlanmış olan hastaların da düzenli kontrolleri yapmaları önemlidir. Bu sayede kanserin takibi ve kontrolü sağlanarak, hastalığın ilerlemesi engellenebilir.

11. Yanlış: Meme kanserinin tekrar etmesi kesinlikle ölüme neden olur

Meme kanseri tekrar edebilir, fakat bu kesin olarak ölüme neden olmaz. Yeniden ortaya çıkan meme kanseri tedavi edilebilir ve yönetilebilir bir durumdur. Tedavi yöntemleri, hastalığın evresi ve hastanın diğer faktörlere göre belirlenir. Tedavi sonrası takip ve kontrol önemlidir, bu sayede tekrarlama riski de azaltılabilir.

12. Yanlış: Meme kanseri tedavisi hamilelikte mümkün değildir

Hamilelik döneminde meme kanseri teşhisi konulan kadınlar tedaviye başlamadan önce doktorlarının görüşünü almalıdır. Tedavi seçenekleri ve sağlık durumu doktor tarafından değerlendirilerek planlanır. Bazı tedaviler hamilelik sırasında uygulanamaz, ancak doğru tedavi hamileliği riske atmaz. Anne ve bebeğin sağlığı açısından, meme kanseri ile mücadele etmek için hamilelikte tedavi planı yapmak önemlidir.

13. Yanlış: Sağlıklı beslenme meme kanserine karşı koruma sağlar

Sağlıklı beslenme meme kanserine karşı koruyucu bir etkiye sahip olabilir; ancak tek başına bir koruma sağlamadığı unutulmamalıdır. Sağlıklı bir beslenme düzeni benimsemek, meme kanseri risk faktörlerini azaltmada önemli bir rol oynar. Meyve, sebze, tam tahıl ürünleri, yağsız et, süt ve süt ürünleri tüketmek, işlenmiş gıdalardan kaçınmak, alkol ve sigara tüketimini azaltmak, obeziteyi önlemek, düzenli egzersiz yapmak da kanser risk faktörlerini azaltmada yardımcı olur. Ancak bu faktörlerin yanı sıra, ailesel risk öyküsü, genetik faktörler, yaşam tarzı, çevresel faktörler gibi diğer etmenler de değerlendirilmelidir.

Yorum yapın