Kolon Kanserinde 8 Risk Faktörü

Kolon kanseri, kalın bağırsakta meydana gelen kanser türüdür. Bu tür kanser, dünyada en çok görülen kanser türleri arasında yer almaktadır. Peki, kolon kanseri nedir? Kolon kanserine hangi faktörler neden olur? Bu yazımızda, kolon kanseri risk faktörlerini sizlerle birlikte inceleyeceğiz. Aşağıda yer alan 8 risk faktörü, kolon kanseriyle ilişkili en önemli faktörler arasındadır.

  • Anormal Genetik Mutasyonlar
  • Ailesel Kolon Kanseri Sendromu
  • Polipozis
  • Kalıtsal Nonpolipozis Kolorektal Kanser (HNPCC)
  • Familial Adenomatous Polyposis (FAP)
  • Kalıtsal Faktörler
  • Yaş
  • Diyet
  • Hareketsizlik
  • Tütün ve Alkol Kullanımı

Bu faktörleri daha detaylı şekilde ele alacağız. Bu sayede, kolon kanseri hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz. Aynı zamanda, hayatınızı kolon kanseri risk faktörlerini minimize edecek şekilde değiştirmenize yardımcı olacak ipuçları da paylaşacağız.

Anormal Genetik Mutasyonlar

Kolon kanseri riski ile ilgili en önemli faktörlerden biri genetik mutasyonlardır. DNA’daki anormal mutasyonlar kolon kanseri riskini artırabilir. Bazı ailesel sendromlar, kalıtsal faktörler ve diğer genetik durumlar, kolon kanseri riskini artırır. Bilim insanları, genlerle ilgili olan bu risk faktörlerini araştırmaktadır.

Bununla birlikte, genetik mutasyonların her zaman kolon kanseri riskine yol açmayabileceği de unutulmamalıdır. Sağlıklı bir yaşam tarzı ve düzenli taramalar, kolon kanseri riskini azaltabilir.

Bazı insanlar doğuştan mutasyonlara sahip olsalar da, bu onlar için kolon kanseri geçirme olasılığının yüksek olduğu anlamına gelmez. Ancak, ailede kolon kanseri öyküsü varsa, taramaları ihmal etmemek ve diğer risk faktörlerinden kaçınılması önerilir.

Ailesel Kolon Kanseri Sendromu

Ailesel kolon kanseri sendromu, yani Lynch sendromu, kalıtsal bir genetik bozukluktur ve kolon kanserine yatkınlığı artırır. Bu sendroma sahip olan kişilerde, özellikle de ailede birden fazla kişide kolon kanseri görüldüyse, kanser riski daha yüksektir. Bu nedenle, aile öyküsü olan kişilerin düzenli olarak kolon kanseri taramalarından geçmeleri tavsiye edilir.

Ayrıca, Lynch sendromu gibi ailesel kolon kanseri sendromları, farklı tipteki kanserlerin ortaya çıkmasına da neden olabilir. Bu nedenle, belirli klinik bulgulardan şüphelenildiğinde, aile üyeleri genetik testler yaptırmalıdır. Lynch sendromu olan kişiler, özellikle de ailede birden fazla kişide kanser görüldüyse, düzenli olarak kolonoskopi yapılması gerekmektedir.

Genel olarak, ailesel kolon kanseri sendromları önemli bir risk faktörüdür, ancak doğru tarama ve takip ile erken teşhis ve tedavisi mümkündür.

Polipozis

Polipler, kolonda sıklıkla bulunan iyi huylu tümörlerdir. Ancak bazı durumlarda, bu polipler kansere dönüşebilir. Polipozis sendromu, kolon ve rektumda birçok polipin oluştuğu genetik bir durumdur. Bu sendrom hastaları, diğer insanlara göre kolon kanseri geliştirme riski daha yüksektir. Polipozis sendromu olan kişilerde polip sayısı, insanların tipik olarak sahip olduğundan çok daha fazladır ve poliplerin kansere dönüşme olasılığı daha yüksektir. Bu nedenle, polipozis sendromu olan kişilerin düzenli olarak test edilmesi ve tedavi edilmesi önemlidir.

Kalıtsal Nonpolipozis Kolorektal Kanser (HNPCC)

Kalıtsal Nonpolipozis Kolorektal Kanser (HNPCC), gen mutasyonları sonucu gelişen bir kalıtsal kolon kanseri tipidir. HNPCC hastalarında kolon kanseri riski diğer insanlara göre daha yüksektir. HNPCC’de genetik mutasyon, kolon kanserinin gelişmesindeki nedenlerden biridir. Bu hastalığı olan kişilerde ayrıca rahim kanseri de görülebilir.

HNPCC genellikle genetik olarak aktarılır ve bu gen mutasyonlarının varlığı, kalıtsal olarak kolon ve rahim kanseri geliştirme riskini artırır. Bu mutasyonların varlığı tespit edildiğinde, bireylerin diğer sağlık sorunları olup olmadığına bakılmaksızın, düzenli kolon kanseri taramaları yapılması gerekir.

HNPCC, kolon kanserine bağlı diğer türlerin aksine, daha az sayıda polip oluşumuyla kendini gösterir. Ancak, HNPCC hastalarında poliplerin kolon kanserine dönüşme riski diğer insanlara göre daha yüksektir.

HNPCC hastaları için tedavi seçenekleri, diğer kolon kanseri hastaları için kullanılanlardan farklı değildir, ancak HNPCC’nin genetik nedenleri dikkate alınarak tedavi protokolleri oluşturulmalıdır.

Familial Adenomatous Polyposis (FAP)

FAP, kalıtsal bir sendromdur ve bağırsakta çok sayıda polip oluşmasına neden olur. Bu da kolon kanseri riskini artırır. FAP tanısı konulan kişilerde, genellikle 20’li yaşlarda kolonoskopi yapılması önerilir. Polipler erken teşhis edilirse, kanser önlenebilir.

Bazı FAP hastaları, ailesel kolon kanseri sendromu olan HNPCC ile de ilişkilendirilebilir. FAP olan kişilerde kolon kanseri riski çok yüksektir, bu nedenle düzenli tarama yaşam kurtarıcı olabilir.

FAP olan kişilerde kolon kanseri riskini azaltmak için cerrahi müdahale önerilir. Bağırsakta polip sayısını büyük ölçüde azaltmak için kolonun bir kısmının veya tamamının çıkarılması gerekebilir. Ayrıca, sağlıklı bir diyet, düzenli egzersiz ve sigara ve alkol kullanımından kaçınmak da kolon kanseri riskini azaltır.

Kalıtsal Faktörler

Kolon kanseri, çeşitli risk faktörlerine sahiptir ve bu faktörlerden biri kalıtsal faktörlerdir. Kalıtsal faktörler kapsamında aile geçmişi, genetik mutasyonlar ve polipozisler yer almaktadır. Aile geçmişi, özellikle birinci derece akrabalarda kanser öyküsünün olması kolon kanseri riskini artırır. Genetik mutasyonlar, özellikle DNA tamir mekanizmalarında yaşanan bozukluklar sonucu meydana gelir ve kolon kanseri riskini yükseltir. Polipozisler ise kolon üzerindeki polip sayısının artması sonucu risk faktörü olarak yer alır. Kalıtsal faktörlerin belirlenmesi için genetik testler uygulanabilir.

Yaş

Kolon kanseri, ortalama yaşlılarda daha sık görülmektedir. 50 yaşın üzerindeki insanlar kolon kanseri için daha yüksek risk altındadır. Yakın aile üyeleri kolon kanserine yakalandıysa, erken yaşta bir kişi de kolon kanseri olma riski daha yüksektir. Yaşlanma süreciyle birlikte bağırsaklardaki hücreler değişebilir ve kolon kanserine dönüşebilir. Bu nedenle, yaşlılara düzenli doktor kontrolleri önerilir.

Diyet

Diyet, kolon kanserinin risk faktörleri arasında yer alır. Yüksek yağ alımı, kırmızı ve işlenmiş etlerin tüketimi, işlenmiş gıdaların aşırı tüketimi, tuzlu gıdaların tüketimi ve yetersiz lif alımı, kolon kanseri riskini artırabilir. Ayrıca alkol tüketimi de riski artırabilir. Bu nedenle, sağlıklı ve dengeli bir diyet, kolon kanseri riskini azaltmak için alınacak önlemler arasındadır.

  • Yağlı gıdalar yerine protein ve lif açısından zengin olan gıdalar tüketilmelidir.
  • Kırmızı ve işlenmiş etler yerine deniz ürünleri, tavuk ve hindi gibi beyaz etler tercih edilmelidir.
  • Taze meyve ve sebzelerin tüketimi artırılmalıdır.
  • İşlenmiş gıdaların tüketiminden kaçınılmalıdır.
  • Tuzlu gıdaların tüketimi sınırlandırılmalıdır.
  • Alkol tüketimi azaltılmalıdır.

Bu önlemler, sağlıklı bir diyetin yanı sıra kolon kanseri riskini azaltmak için fiziksel aktivitenin artırılması da gerektiği unutulmamalıdır.

Yüksek yağlı beslenme

Kolon kanseri risk faktörlerinden biri yüksek yağlı beslenmedir. İnsanlar günümüzde genellikle fast food ve işlenmiş gıdalar tüketmektedir. Bu gıdaların aşırı miktarda doymuş yağ, trans yağ ve kolesterol içerdiği bilinmektedir. Yüksek yağ alımı, kolon kanseri riskini artıran bir faktördür. Diyetlerinde daha az yağ ve daha fazla lif içeren besinler tüketerek kolon kanseri riskini azaltabilirsiniz.

Yetersiz lif alımı

Lif, sindirim sistemi sağlığı için oldukça önemli bir maddeyken, yetersiz lif alımı kolon kanseri riskini artırabilir. Yeterli lif alınması, bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar ve kolon kanserine neden olabilecek toksinlerin daha az emilmesine yardımcı olur. Bu nedenle, dengeli bir diyet içerisinde lifli gıdaların yeterli miktarda tüketilmesi kolon sağlığı açısından oldukça önemlidir. Lifli gıdalar arasında tam tahıllı ekmekler, kepekli makarnalar, meyve, sebzeler, kuru baklagiller ve fındık gibi gıdalar yer almaktadır.

Hareketsizlik

Hareketsiz yaşam tarzı ve uzun süre oturma, kolon kanseri riskini artırır. Düzenli fiziksel aktivite, kolon kanseri riskini azaltabilir. Osmanlı zamanından beri, geçirilen süreye göre yapılacak her hareket, vücudun savunma mekanizmasını aktive edebilir ve kolon kanseri riskini azaltabilir.

Tütün ve Alkol Kullanımı

Kolon kanseri insidansı yüksek olan kişilerde diğer risk faktörlerinin yanında tütün ve alkol kullanımı da önemli bir risk faktörü olarak görülmektedir. Sigara içenlerin kolon kanseri geliştirme ihtimali, sigara içmeyenlere göre daha yüksektir. Ayrıca, aşırı alkol tüketimi de kolon kanseri riskini artırabilir. Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek ve sigara ile alkol tüketiminden kaçınmak kolon kanseri gelişme riskini azaltabilir.

Yorum yapın