Hamilelikte En Çok İnanılan 12 Mit

Hamilelik süreci çok özel bir deneyimdir, ancak bir dizi mit, gerçeği bilmeyenler arasında yaygındır. Hamilelikte doğru beslenme, egzersiz, uyku ve yönetim önemlidir, ancak bazıları için hala yanlış anlaşılmaktadır.

Bu yazıda, hamilelik sürecinde en yaygın inanılan yanlışlar hakkında gerçekleri öğreneceksiniz. Hamilelerin yemek yemek zorunda olmadığı, cinsiyet tahminlerinin doğru olmadığı ve saç boyamanın bebeğe zararlı olmadığı gibi birçok mit çürüteceğiz.

Ayrıca, cilt çatlaklarından gebelik şekeriyle ilgili doğru bilinen yanlışlara kadar birçok konuda gerçeği öğreneceksiniz. Hamilelik hakkındaki doğru bilgilerle, sağlıklı bir gebelik deneyimi geçirebilir ve bebeğinizin sağlığını güvence altına alabilirsiniz.

Bu yazıda verilen bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır ve herhangi bir sağlık durumu için doktora danışılmalıdır.

1. Hamileler Her Zaman İki Kat Daha Fazla Yemek Yemelidir

Hamilelik sürecinde yaygın olarak inanılan yanlışlardan biri, annelerin iki kat daha fazla yemek yemesi gerektiği düşüncesidir. Ancak bu tamamen yanlıştır. Hamile kadınların, normal beslenme ihtiyaçlarına ek olarak bazı vitamin ve minerallerin daha fazla alınması gerekebilir. Örneğin, folik asit, demir ve kalsiyum gibi besinlerin daha fazla tüketilmesi gerekir. Ayrıca, düzenli aralıklarla küçük porsiyonlar halinde yemek yemek daha iyidir. Hamilelerin yemesi gereken bazı besinler arasında sebzeler, meyveler, tam tahıllar, protein kaynakları, süt ve süt ürünleri yer alır.

2. Cinsiyet Tahminleri Doğrudur

Cinsiyet tahmini, hamileliğin heyecan verici bir parçasıdır. Ancak, tahminler her zaman doğru değildir. Bilimsel olarak, ultrason ve amniyosentez testleri cinsiyeti kesin olarak belirleyebilir. Diğer yöntemler, yaşlı eşler ve kız bebeklere göre artan yemek iştahı gibi efsanelere dayanır.

Birçok insan cinsiyet tahminleri için tılsımlara ve efsanelere inanıyor. Bazıları, karnın şeklinden cinsiyeti tahmin ediyor, bazıları ise bebeğin kalp atış hızına bakıyor. Ancak, gerçek şu ki, bu yöntemlerin bilimsel bir dayanağı yoktur. Ultrason testi için en iyi zaman 18 ila 20 haftadır ve bu test cinsiyeti %95 oranında doğru bir şekilde belirler. Amniyosentez testleri daha da kesindir, ancak daha yüksek bir risk taşır.

  • Ultrason
  • Amniyosentez

3. Hamilelik Sırasında Egzersiz Yapmak Bebek İçin Tehlikelidir

Hamilelik sürecinde egzersiz yapmak, anne adayları için oldukça önemlidir. Ancak, doğru yapılması gerekmektedir. Doğru egzersizlerin yapılması, hamilelikte vücudun daha sağlıklı ve güçlü olmasına yardımcı olur. Ayrıca, doğum esnasında da anne adayının daha az zorlanmasını sağlar.

Hamilelikte yapılacak egzersizlerin doğru seçilmesi ise oldukça önemlidir. Yüksek çarpma etkisi olan egzersizlerden kaçınılmalı, hafif aerobik egzersizleri ve yoga gibi gevşeme egzersizleri tercih edilmelidir. Doktorun önerdiği egzersizlerin yapılması da oldukça önemlidir.

Hamilelik sürecinde yapılacak egzersizlerin düzenli olarak yapılması, anne adayının vücut ağırlığının kontrol altında kalmasına yardımcı olur. Ayrıca, gebelikte görülen anksiyete ve depresyon gibi psikolojik sorunların da önüne geçilir.

  • Yürüyüş yapmak
  • Yoga
  • Aerobik
  • Su egzersizleri

Hamilelik sürecinde egzersiz yapmak bebeğe zararlı olmaz, ancak doğru egzersizlerin seçilmesi ve düzenli olarak yapılması önemlidir.

4. Hamilelerin Cinsel İlişki Yaşaması Tehlikelidir

Hamilelik sürecinde cinsel ilişki, birçok kadın için endişe kaynağıdır. Ancak doğru pozisyonlar kullanıldığında ve doktorun önerileri dikkate alındığında, cinsel ilişki bebeğe zarar vermez. Fakat cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların önlenmesi için korunma yöntemleri kullanılmalıdır.

Bununla birlikte, yüksek riske sahip gebeliklerde cinsel ilişkiden kaçınılması gerekebilir. Örneğin, kanama veya düşük riski olan hamile kadınların cinsel ilişkiden kaçınması önerilir.

Hamilelik sırasında cinsel istek değişebilir ve çeşitli nedenlerle azalabilir. Bu normal bir durumdur ve partnerle iletişim kurarak çözülebilir. Unutulmamalıdır ki, hamilelik sürecinde kadınların psikolojik ve duygusal ihtiyaçları da oldukça önemlidir.

5. Hamileler Kedilerden Uzak Durmalıdır

Hamilelik sürecinde çevresel faktörlerin bebeğe etkisi, anne adayları açısından oldukça önemlidir. Bu faktörlerden biri de kedilerdir. Kedilerin toksoplazmoz adlı bir hastalığa sebep olduğu bilinmektedir.

Toksoplazmoz, özellikle hamilelikte dikkat edilmesi gereken bir enfeksiyon hastalığıdır. Kedilerin dışkısında olan parazit, insanların su ve besinlerle teması sonucunda bulaşabilir. Bu nedenle hamile kadınların kedilerle ilgilenirken özellikle hijyen konusunda dikkatli olması gerekir.

Hamile kadınlar, kedilerin tuvaletlerini temizlerken ve kumlarını değiştirirken mutlaka eldiven kullanmalı ve ardından ellerini sabunla yıkamalıdır. Ayrıca hamilelik süresince kedi dışkısıyla temas ettiklerinde veya kedi tarafından çizildiklerinde derhal doktora danışmaları gereklidir.

Bununla birlikte, evcil hayvanlardan uzak durulması zor olabilse de, toksoplazmozun neden olduğu riskin düşük olduğu belirtilmektedir. Buna rağmen yine de önlem almak ve hijyen kurallarına uymak anne adayları açısından faydalı olacaktır.

6. Hamilelerin Saçları Boyatması Bebeği Tehlikeye Atar

Hamilelik sürecinde saç boyatmanın bebeğe zararlı olduğuna dair birçok yanlış bilgi vardır. Ancak saç boyama yapılan boya çeşidi ve kullanım süreci dikkat edildiğinde bebek için herhangi bir tehlike oluşturmamaktadır.

Hamilelerin saçlarını boyarken, doğal ve organik boyalar tercih etmeleri önerilmektedir. Kimyasal içeren boya maddeleri ise gebelik sürecinde dikkatle kullanılmalıdır. Oksidatif boyaların içeriğindeki amonyak, diğer kimyasal maddeler ve uçucu organik bileşenler solunum yoluyla bebeğe zarar verebilir.

Ayrıca, boyama işlemi sırasında ortaya çıkan buharların solunması da bebeğe zarar verebilir. Bu nedenle, boya işlemi sırasında havalandırmanın iyi olması ve maske kullanılması önerilir.

Hamilelik sürecinde saç boyatma işlemi, gebeliğin ilk üç ayında yapılmamalıdır. İlk trimesterde bebeğin organlarının gelişimi sırasında gebelik toksikozu gibi belirtiler yaşanabilir, bu nedenle boya işlemi için en uygun zaman ikinci trimesterdir.

Uzmanlara göre, saçın doğal rengine uygun, kimyasal içermeyen boyalar tercih edilerek boyamanın, bebek için zararlı olmadan yapılması mümkündür.

7. Hamilelerin Yüksek Topuklu Ayakkabı Giymesi Tehlikelidir

Hamilelikte ayakkabı seçimi çok önemlidir ve yüksek topuklu ayakkabılar tercih edilmemelidir. Yüksek topuklar, denge sorunlarına, ani düşmelere ve düşük riskine neden olabilir. Hamileler, rahat ve destekleyici bir ayakkabı giymelidir. Ayak şişmesini önlemek için de yumuşak malzemeden yapılmış uygun boyutlu ayakkabılar tercih edilmelidir.

Özellikle son trimesterde, ağırlık artışı ve vücuttaki hormon değişiklikleri nedeniyle ayak şişmeleri ve bacak krampı daha sık görülür. Bu nedenle, hamile kadınlar sık sık dinlenmeli ve hareket etmelidir. Ayakları yüksekte tutmak da şişmeleri azaltmaya yardımcı olabilir.

Bununla birlikte, hamileyken spor yapmak isteyen kadınlar, doğru ayakkabı tercih etmelidir. Hamileler, spor ayakkabıları ve destekli koşu ayakkabıları gibi sporlar için özel olarak tasarlanmış ayakkabıları tercih etmelidir.

8. Hamileler Su Altında Nefeslerini Tutmalıdır

Su altında nefes tutmak hamilelikte bebeğe zarar verebilir. Bu nedenle, hamile kadınlar bu tarz egzersizlerden kaçınmalılar ve alternatif egzersizler tercih etmeliler. Bu egzersizler arasında yüzme, su aerobikleri ya da yoga yer alabilir. Bu egzersizler hem bebeğe hem de anneye faydalı olacaktır. Ayrıca, su altında nefes tutmayı içeren egzersizleri yapmak isteyen hamile kadınlar öncelikle doktorlarına danışmalılar.

9. Gebelik Şekeri Geçici Bir Sorundur

Gebelik şekeri, gebelik sürecinde vücudun yeterli insülin üretimini sağlayamaması sonucu ortaya çıkan geçici bir sorundur. Peki, gebelik şekeri hakkında doğru bilinen yanlışlar nelerdir?

  • Bazı anne adayları gebelik şekeri için risk altında değildir.
  • Gebelik şekeri sadece aşırı kilolu olan kadınları etkilemez.
  • Gebelik şekeri, doğru beslenme ve egzersizle kontrol altına alınabilir.

Hamilelikte sağlıklı beslenme alışkanlıklarının olması ve düzenli egzersiz yapılması, gebelik şekeri riskini azaltabilir. Ayrıca, gebelik şekeri tanısı konulmuş annelerin takip ve tedavilerini düzenli olarak yapmaları önemlidir. Tedavi genellikle diyetle başlar, ancak gerektiğinde insülin kullanımı da gerekebilir.

Doktor kontrolünde, gebelik sürecinde düzenli olarak yapılan kontroller ve uygun tedaviler ile gebelik şekeri kontrol altına alınabilir ve bebeğin sağlığı korunabilir.

10. Hamileler Yalnızca Doktorlarının Söylediklerini Yapmalıdır

Hamilelik sürecinde doktorunuzun önerilerine uymak önemlidir, ancak ayrıca kendi hayat tarzınızı da dikkate almanız gerekmektedir. Zorlu işlerden veya iş saatlerinden kaçınmak, sigara ve alkol gibi zararlı maddeleri kullanmaktan kaçınmak, düzenli egzersiz yapmak ve yeterli beslenmek hamilelik sürecinde önemli faktörlerdir. Ayrıca, prenatal vitaminlerin alınması da bebeğinizin gelişimi için son derece önemlidir.

Bunun yanı sıra, stres düzeyinizi azaltmak için meditasyon veya yoga gibi aktiviteler yapabilirsiniz. Ayrıca hamilelik sürecinde size destek olabilecek çevre ve gruplara katılmak, kaynaklarınızı genişletmek için harika bir yoldur.

Doktorunuzun size verdiği öneriler doğrudur, ancak kendi hayat tarzınızı da iyileştirmek ve önerilenlere ek adımlar atmak sağlıklı bir gebelik geçirmenize yardımcı olabilir.

11. Hamilelerin Cildi Çatlar ve Bu Kalıcıdır

Hamilelik süreci, birçok kadının cilt çatlaklarıyla karşılaştığı bir dönemdir. Bu çatlaklar, özellikle karnın, göğüslerin ve kalçaların genişlemesiyle ortaya çıkar. Ancak bu çatlaklar kalıcı değil ve doğru önlemler alınarak ve tedavi edildiğinde görünümü azaltılabilir.

Cilt çatlaklarının önlenmesi için, hamilelik boyunca normalden daha fazla kilo almaktan kaçınmak önemlidir. Sıkı ve uygun kıyafetler giyerek cildi desteklemek ve nemlendirici kullanmak da yardımcı olabilir. Egzersiz yapmak ve sağlıklı bir diyetle birlikte, birçok kadın cilt çatlaklarını önleyebilir.

Eğer cilt çatlakları zaten oluşmuşsa, sıkılaştırıcı kremler veya doğal yağlar gibi tedaviler kullanılabilir. Bazı kadınlar ise çatlakları gidermek için lazer tedavisi veya dermaroller kullanmayı tercih eder. Ancak herhangi bir tedaviye başlamadan önce, mutlaka doktorla görüşülmelidir.

Unutulmamalıdır ki, cilt çatlakları hamilelik sürecinin doğal bir sonucudur ve birçok kadın bu durumla karşılaşır. Fakat doğru önlemler alındığında, çatlakların görünümünü azaltmak mümkündür.

12. Hamilelerin Çalışması Tehlikelidir

Hamilelik sürecinde çalışan kadınlar için iş yaşamının yönetimi oldukça önemlidir. Ancak, sağlıklı bir hamilelik geçirmek için bu süreçte bazı önerilerin dikkate alınması gerekmektedir. İşte hamileler için çalışma sürecinde faydalı olabilecek öneriler:

  • Çalışma ortamında hijyenik koşulların sağlanması
  • Düzenli molalar verilmesi
  • Ağır işlerden kaçınılması ve yorucu çalışma koşullarından uzak kalınması
  • İş ortamının gürültü seviyesinin kontrol edilmesi
  • Hamilelerin özel sağlık ihtiyaçlarına uygun iş düzenlemeleri yapılması

Hamile bir kadın, çalışarak kendine ve bebeğine fayda sağlayabilir. İş yaşamı, hamilelik sürecinde ekonomik olarak da rahatlamasına yardımcı olabilir. Ancak, sağlıklı bir hamilelik geçirmek için iş yaşamının yönetimi oldukça önemlidir.

Yorum yapın