Obezite cerrahisi, kilo vermek için yapılan cerrahi bir müdahaledir. Bu ameliyatlar, tipik olarak diğer kilo verme yöntemlerinin başarısız olması durumunda uygulanır. Bu yöntem, mideyi küçültmek, ince bağırsağın bir bölümünü çıkarmak veya bağırsağın bir bölümünü bypass etmek gibi farklı işlemler içerebilir. Ameliyat sonrası dönemde de dikkatli bir diyet ve egzersiz programı gerektirir.
Kimlere Uygulanabilir?
Obesite cerrahisi, vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde olan hastalara yapılır. BMI (Beden Kitle İndeksi) hesaplanarak belirlenir. Diğer tüm kilo verme yöntemleri başarısız olduğunda bu operasyon düşünülür. BMI hesabı için kişinin boyu ve kilosu kullanılır. BMI 40’ın üzerinde ise obezite cerrahisi için uygun bir adaydır. Tablo ya da liste şeklinde BMI hesaplama yöntemleri tercih edilebilir.
Beden Kitle İndeksi Nedir?
Beden kitle indeksi (BKI), bir kişinin kilosunun boyuna göre normal olup olmadığını belirten bir ölçüttür. Vücut kitle indeksi, kilonun metre cinsinden boyunun karesine bölünmesiyle hesaplanır. Bu ölçüt, obezitenin ve aşırı kilonun tanısında yaygın olarak kullanılmaktadır. BKI 18.5’in altındaysa, kişi düşük kilolu kabul edilirken, 18.5-24.9 normal kabul edilebilir. BKI 25-29.9 arasında olduğunda kişi aşırı kilolu, 30-34.9 arasında olduğunda ise obezite sınıfı 1 olarak kabul edilir. BKI 35-39.9 arasında olduğunda obezite sınıfı 2, BKI 40 veya daha yüksek olduğunda ise obezite sınıfı 3 olarak kabul edilir.
BKI 40’ın Üzerinde Olanlar?
Beden kitle indeksi 40’ın üzerinde olan bireyler, obezite cerrahisi için en uygun adaylardır. Bu kişiler diğer kilo verme yöntemleri ile başarılı sonuçlar elde edemedikleri için bu ameliyat türüne yönelmektedirler. Ancak, her bireyin durumu farklı olduğundan, obezite cerrahisi öncesinde doktor tavsiyeleri dikkate alınmalı, riskler ve faydaları özenle değerlendirilmelidir.
BKI Nasıl Hesaplanır?
Beden kitle indeksi (BKI) hesaplamak için kişinin kilosu (kg) boyunun karesine (m²) bölünür. Örneğin, 70 kilo ağırlığında olan 1.70 boyundaki bir kişinin BKI’si şu şekilde hesaplanır:
Kilo | 70 |
Boy | 1.70 |
Kare | 2.89 |
BKI | 24.2 |
BKI hesaplama tablosu, birçok sağlık profesyoneli tarafından kullanılan basit bir yöntemdir. BKI, obezite cerrahisi gibi kilo kaybı işlemlerinin uygunluğunu değerlendirmek için kullanılabilir. Ancak, BKI yalnızca bir endeks olduğundan, birden fazla kişinin yapısına ve sağlık durumuna bağlı olarak uygulama sınırları farklılık gösterebilir.
Diğer Kilo Verme Yöntemleri
Kilolarınızdan kurtulmak için obezite cerrahisinden başka yöntemler de mevcuttur. Bunlar arasında egzersiz, diyet, ilaçlar ve psikolojik destek önemli faktörlerdir.
- Egzersiz: Düzenli egzersiz yapmak vücuttaki yağ oranını azaltır. Yürüyüş, koşu, bisiklet ve yüzme gibi aktiviteler günlük yaşamda da yapılabilir.
- Diyet: Sağlıklı bir diyet programı ile doğru beslenme alışkanlıkları kazanılabilir. Bu diyet programları doğru oranda protein, karbonhidrat ve yağ içerir.
- İlaçlar: Bu yöntem, genellikle diğer kilo verme yöntemlerinin sonuç vermediği vakalarda düşünülür. Ancak, ilaçların yan etkileri nedeniyle doktor kontrolü altında kullanılmalıdır.
- Psikolojik Destek: Kilo vermek, psikolojik olarak da zorlayıcı olabilir. Danışmanlık hizmetleri, psikoterapi ve destek grupları bu süreçte yardımcı olabilir.
Ameliyat Türleri
Obezite cerrahisi, farklı ameliyat türleri içerir. Mide küçültme ameliyatı, midenin boyutunu küçültür ve daha az yemenize yardımcı olabilir. Sleeve gastrektomi, mideyi bir bütün olarak çıkararak küçültülmesini sağlar. Gastrik bypass, mideyi küçültür ve ince bağırsağın bir kısmıyla birleştirerek sindirim sürecini değiştirir. Biliopankreatik diversiyon (BPD) ameliyatı, mideyi küçültür ve ince bağırsağın bir kısmını çıkararak sindirim sisteminizi tersine çevirir. Hangi ameliyatın size uygun olduğunu belirlemek için doktorunuzla görüşmeniz önemlidir.
Mide Küçültme
Mide küçültme ameliyatı, kilo probleminin çözümü için en sık tercih edilen yöntemlerden biridir. Midenin küçültülmesiyle kişinin daha az yemesi sağlanarak kilo vermesi amaçlanır. Ameliyat sonrası hastaların sindirim sistemi daha az gıda alabileceğinden dolayı kilo kaybı gerçekleşir.
Mide küçültme ameliyatı, hastaların yaşam kalitesini ve sağlığını önemli ölçüde artırabilir. Ancak ameliyat öncesi detaylı bir inceleme yapılmalı ve doktorunuzun önerilerine uymalısınız. Başarı oranı yüksek olan mide küçültme ameliyatı, obezite problemi yaşayan hastaları sağlıklı bir yaşama kavuşturabilir.
Sleeve Gastrektomi
Sleeve gastrektomi, mideyi bir bütün halinde çıkararak küçültülmesini sağlar. Bu işlemde mide, bir boru şekline getirilir ve küçültülür. Bu şekilde, daha az yiyebilirsiniz ve daha hızlı doyuma ulaşırsınız. Sleeve gastrektomi, gastrik bypass ameliyatına göre daha düşük risk taşır ve kilo kaybı için etkili bir yöntemdir. Ancak, obezite cerrahisi gibi herhangi bir büyük ameliyatın riskleri vardır.
Gastrik Bypass
Gastrik bypass, obezite cerrahisi yöntemlerinden biridir ve çoğunlukla kilo verme amaçlı olarak uygulanır. Bu ameliyat, midenin küçültülmesini ve ince bağırsağın bir kısmının mideye bağlanmasını içerir. Mide küçültüldüğünde, hastalar daha az yemek yiyebilirler ve dolayısıyla kilo verirler. Sindirim sistemi değiştirildiğinde, gıda ince bağırsakta sindirilir ve daha az emilir, bu da kilo kaybına yardımcı olur.
Ameliyat, genellikle açık ve kapalı yöntemlerle yapılır. Açık gastrik bypass ameliyatı, büyük bir kesi yaparak midenin küçültülmesi ve ince bağırsağın bir kısmının mideye bağlanması için daha fazla alan sağlar. Kapalı yöntem daha az invazivdir ve daha kısa bir iyileşme süresine sahiptir.
Gastrik bypass ameliyatı, karın ağrısı, yorgunluk, vitamin eksikliği, hipoglisemi ve diğer sorunlara neden olabilir. Ancak, eğer obezite kilolarından korunmak ve sağlıklı bir yaşam sürdürmek istiyorsanız, bu ameliyat size gereken yardımı sağlayabilir.
Biliopankreatik Diversiyon
Biliopankreatik diversiyon, obezite cerrahisi türlerinden biridir ve diğer ameliyatlarla karşılaştırıldığında daha az uygulanmaktadır. Bu operasyon, midenin büyük bir kısmının çıkarılmasını içerir ve ince bağırsakta bir kısım devre dışı bırakılır. Bu sayede, yiyeceklerin sindirimi sırasında emilim işlemi engellenerek daha az kalori alınmış olur.
BPD ameliyatı, kilo kaybı sağlarken tip 2 diyabet ve hipertansiyon gibi obeziteyle ilgili hastalıkların tedavisinde de etkilidir. Ancak, bu ameliyatın bileşenleri nedeniyle bir dizi olası risk ve yan etkisi vardır. Bu nedenle, bu ameliyat türü yalnızca özenli bir değerlendirme sürecinin ardından ve uygun adaylar için önerilmektedir.
Riskler ve Yan Etkiler
Obezite cerrahisi, sağlık açısından önemli bir operasyon olduğundan, bazı risk ve yan etkilere neden olabilir. Bu nedenle, her hasta bu durumları ayrıntılı bir şekilde anlamalıdır.
- Kanama: Ameliyat sonrası kanama, hastanın tekrar ameliyata alınması gerektirebilir. Bu nedenle, postoperatif dönemde kanama nedeniyle bir dizi test yapılmalıdır.
- Enfeksiyon: Ameliyat sonrası enfeksiyon riski de yüksektir. Bu nedenle, antibiyotiklerin uygun bir şekilde kullanılması gerekmektedir.
- Kesi hatları: Ameliyat sonrası kesi hatları, bazen enfeksiyonlara ve diğer komplikasyonlara neden olabilir.
- Gaz sıkışması: Ameliyat sonrası gaz sıkışması, mide bulantısı ve diğer gastrointestinal sorunlara neden olabilir.
- Barsak Tıkanması: Ameliyat sonrası barsak tıkanması, bazı hastalar için önemli bir sorun haline gelebilir.
Bunun yanı sıra, obezite cerrahisi sonrası bir dizi yan etki de oluşabilir. Mide bulantısı ve kusma, gastroözofageal reflü, yorgunluk ve depresyon gibi yan etkiler, hastaların bu operasyonla başa çıkmalarını zorlaştırabilir. Bu nedenle, ameliyat öncesinde doktorunuzla ayrıntılı bir şekilde konuşmanız önemlidir.
Komplikasyonlar
Komplikasyonlar, obezite cerrahisi gibi büyük bir ameliyatta sık görülen problemlerdir. Kanama, enfeksiyon ve kesi hatları gibi problemler, ameliyat sonrası dönemde yaşanabilecek olan bazı sorunlardan sadece birkaçıdır. Ayrıca, gaz sıkışması ve barsak tıkanması gibi problemler, ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu gibi sorunların yaşanmaması için, cerrahi sırasında dikkatli olunması gerekmektedir.
Yan Etkiler
Obezite cerrahisi sonrasında bazı yan etkiler görülebilir. Mide bulantısı ve kusma, sık rastlanan yan etkilerdendir. Bunun yanı sıra gastroözofageal reflü, yorgunluk ve depresyon gibi yan etkiler de görülebilir. Hastaların bu tür yan etkileri deneyimlemesi normaldir. Ancak, bu etkiler devam ederse doktorlarına başvurmalıdırlar.