Yemek borusu, mideye yiyecek taşıyan tüp şeklinde bir organdır. Ancak bazı durumlarda yemek borusunda çeşitli hastalıklar ortaya çıkabilir. Bu hastalıkların belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmak oldukça önemlidir. Yemek borusu hastalıkları arasında reflü, achalasia, skaloid lezyonlar ve yemek borusu kanseri gibi rahatsızlıklar yer almaktadır. Bu hastalıkların tedavi yöntemleri ise kişinin sağlık durumuna göre farklılık göstermektedir. Bu nedenle, yemek borusu hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında doğru bilgilere sahip olmak hayati önem taşımaktadır.
Yemek Borusu Hastalıklarının Belirtileri
Yemek borusu hastalıkları genellikle benzer belirtiler gösterir. Bu belirtiler arasında nefes darlığı, göğüs ağrısı, yutma güçlüğü, asit reflüsü, hıçkırık ve öksürük bulunur. Ancak, her hastalık için farklı belirtiler de olabilir. Yemek borusu hastalıklarının teşhisi için, bir doktor tarafından fizik muayene, endoskopi, upper gastrointestinal (GI) endoskopisi, röntgen, dil testi veya manometri testi yapılabilir.
Reflü hastalığına sahip olan kişiler, mide asitlerinin yemek borusuna geri akmasına bağlı olarak yanma hissi, gögüste sıkışma hissi, öksürük, ses kısıklığı gibi belirtiler yaşar. Başka bir yemek borusu hastalığı olan Achalasia’ya sahip olan kişilerde ise ağrısız yutma güçlüğü, öksürük, sıvı tüketilmesiyle beraber öksürük ve kilo kaybı meydana gelir.
Yemek borusu kanseri olan hastalarda, bu hastalığın erken belirtileri azdır. Bunun nedeni, yemek borusunun kanserleşmesine kadar birkaç yıl geçmesidir. Yemek borusu kanserinin ana semptomları, yutarken ağrı, yutma güçlüğü, yemek borusunda enfeksiyon, hıçkırık ve kilo kaybıdır.
Yemek borusu hastalıkların tedavisi, hastalığın türüne ve ciddiyetine bağlı olarak farklılık gösterir. Reflü ve diğer benzer hastalıklar için çoğunlukla yaşam tarzı değişiklikleri, diyet ve ilaçlar önerilmektedir. Ancak, daha ciddi durumlarda cerrahi müdahale gerekli olabilir.
Yemek Borusu Reflüsü
Yemek Borusu Reflüsü, mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasıdır. Bu durumda kişide yanma hissi, öksürük, boğaz ağrısı gibi şikayetler oluşabilir. Tedavi yöntemleri arasında yaşam tarzı değişiklikleri (örneğin, diyet değişiklikleri, kilo verme), asit azaltıcı ilaçlar ve bazı durumlarda cerrahi müdahale yer almaktadır. Tedavi için mutlaka bir doktora başvurulması gerekmektedir.
Reflü ile İlişkili Komplikasyonlar
Yemek borusu reflüsü tedavi edilmediğinde, çeşitli komplikasyonlara neden olabilir. Bunlar arasında, yemek borusunun hasar görmesi, yemek borusunda daralma, özefagitis (yemek borusunun iltihaplanması), yemek borusu ülserleri ve astım yer alır.
Reflünün önlenmesi için, yatarken ya da yemekten hemen sonra yatmaktan kaçınılmalıdır. Ayrıca, yüksek yağlı yiyecekler, kafein, çikolata ve baharatlı yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Sigara ve alkol içmek de reflüyü ağırlaştırır. Diyetin düzenlenmesi, kilo kaybı, egzersiz ve stres yönetimi, reflüyü kontrol altına almak için etkili yollardır.
Komplikasyon | Belirtiler | Tedavi |
---|---|---|
Yemek borusunun daralması | Zor yutma, göğüste ağrı, kilo kaybı | Endoskopik dilatasyon, cerrahi |
Özefajit | Göğüs ağrısı, yutma güçlüğü, mide ekşimesi | Asit bastırıcı ilaçlar, diyet değişiklikleri, antasitler |
Yemek borusu ülserleri | Göğüs ağrısı, kanlı kusma, kilo kaybı | Asit bastırıcı ilaçlar, yemek borusunu koruyan ilaçlar, cerrahi |
Astım | Öksürük, nefes darlığı, wheezing | Asit bastırıcı ilaçlar, astım ilaçları |
Barrett Özofagusu
Barrett özofagusu, yemek borusunun alt kısmındaki dokunun normal hücrelerinin yerine, mide dokusuna benzeyen hücrelerin oluşmasıyla gerçekleşen bir hastalıktır. Bu, yemek borusunda tahriş ve iltihaplanmaya neden olabilir.
Teşhis, üst endoskopi ile sağlanır; yani, bir endoskop adı verilen bir aletle yemek borusu, mide ve bağırsakların içi görüntülenir. Bu işlem sırasında örnekler alınarak bu hastalık teşhis edilebilir.
Barrett özofagusuna sahip kişilerde genellikle reflü sorunları vardır. Bu nedenle, tedavi genellikle reflü semptomlarının kontrol altına alınmasıyla başlar. Bazı durumlarda, cerrahi tedavi gerekebilir. Hastaların nihayetinde tedavisi, genellikle tekrarlayan endoskopik kontrollerle yönetilir.
Yemek Borusu Kanseri
Yemek borusu kanseri, yemek borusunda meydana gelen bir tümördür. Belirtileri arasında yutma güçlüğü, göğüste ağrı, kilo kaybı, kusma, öksürük ve ses kısıklığı yer alır.
Teşhisi için endoskopi ve biyopsi gibi testler kullanılır. Tedavi seçenekleri arasında ameliyat, kemoterapi ve radyoterapi yer alır.
Erken teşhis ve tedavi şansı, kanserin ilerlemeden önce tespit edilmesine bağlıdır. Risk faktörleri arasında sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi ve yemek borusu reflüsü yer alır.
- Yemek borusu kanserinden şüphelenilen belirtileri olan kişilerin en kısa sürede doktora başvurması önemlidir.
- Erken teşhis edilen kanser vakaları daha kolay tedavi edilir.
- Risk faktörleri azaltılarak kanserden korunmak mümkündür.
Achalasia
Achalasia, yemek borusunun alt kısmındaki kasların çalışmaması nedeniyle ortaya çıkan bir hastalıktır. Belirtileri arasında yutma güçlüğü, göğüs ağrısı, kilo kaybı ve mide ekşimesi yer alır. Teşhisi, endoskopi, manometri ve röntgen gibi testlerle konulabilir. Tedavisi ise ilaçlar, endoskopik dilatasyon veya cerrahi işlemlerle yapılabilir.
Skaloid Lezyonlar
Skaloid lezyonlar, deride çıkan kabarcıklar ve yaralar olarak bilinir. Belirtileri arasında kurdeşen gibi kaşıntı, kızarıklık, şişlik ve kanama yer alır. Tedaviye başlamadan önce belirtiler ve olası nedenler dikkatli bir şekilde analiz edilmelidir. Yaygın tedavi yöntemleri arasında kortikosteroid krem, antibiyotik merhem veya ağızdan ilaçlar yer alır.
Herhangi bir lezyonun teşhisi, bireysel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Dermatologlar, cilt biyopsisi ve kan testi gibi testlerle lezyonların nedenini tespit edebilirler. Bazı skaloid lezyonlar bağışıklık sistemi ile ilişkilendirilebilirken, diğerleri travma veya enfeksiyon gibi yaralanmalar sonucu ortaya çıkabilir.
- Skaloid lezyonlar rotavirüs, hepatit C, HIV ve herpes gibi virüslerle bağlantılı olabilir.
- Lyme hastalığı, sifiliz ve tüberküloz gibi bakteriyel enfeksiyonlar da skaloid lezyonlara neden olabilir.
Skaloid lezyonların genellikle iyi huylu olduğu ve genellikle herhangi bir tedaviye gerek kalmadan kendiliğinden geçtiği bilinmektedir. Ancak, belirtiler şiddetliyse veya lezyonlar enfekte olmuşsa, tedaviyi düşünmek önemlidir. Herhangi bir skaloid lezyon tanısı koyduysanız, tedavi planınızı doktorunuzla tartışmalısınız.
Bağışıklık Sistemi İlişkili Skaloid Lezyonlar
Bağışıklık sistemi ile ilişkili olan skaloid lezyonlar, vücudun bağışıklık sistemini hedefleyen bir dizi durumdur. Belirtiler arasında cilt döküntüsü, halsizlik, ateş ve kas ağrıları yer alır. Teşhis genellikle bir cilt biyopsisine dayanır. Tedavi, durumun ciddiyetine ve semptomların şiddetine bağlı olarak değişebilir. Kurulmuş tedavi yöntemleri arasında kortikosteroid kremler, foto ışın tedavisi ve immünoeşaplayıcı ilaçlar bulunur.
Yaralanma İlişkili Skaloid Lezyonlar
Skaloid lezyonları, cildin en dış katmanında meydana gelen yaralanmalar sonucu ortaya çıkabilir. Vücudun herhangi bir yerinde meydana gelebilir. Yaralanma sonrası oluşan skaloid lezyonların belirtileri, kaşıntı, yanma hissi ve ciltte kabuklanmadır.
Skaloid lezyonlarının teşhisi, genellikle cilt muayenesi yoluyla yapılır. Cilt biyopsisi veya kan testleri de kullanılabilir. Yaralanma sonrası ortaya çıkan skaloid lezyonların teşhisi, yaralanmanın tarihi ve yaralanmanın ciddiyetine bağlı olarak yapılır.
Yaralanma ile ilişkili olan skaloid lezyonların tedavisi, yaralanmanın iyileşmesiyle birlikte genellikle kendiliğinden geçer. Ancak, hastalığın belirtilerini azaltmak için steroidli bir krem ya da anti-enflamatuar ilaçlar kullanılabilir. Cildin yüzeyinde meydana gelen skaloid lezyonlarının tedavisi, genellikle dondurma veya lazerle tedavi edilir.